Sıradışı Sozler

Şımarıklık safhasına getirirseniz çevrenizdekileri, baş edemezsiniz sonrasında ve olan size olur benden söylemesi…

Kendi kendinizi mahvetmeniz, işten bile değil…

Ey can! Hiç kimseye hak ettiğinden fazla değer verme.

Ya onu kaybedersin,ya da kendini mahvedersin  demiş Hz.Mevlana…

Hz. Mevlana’yı bu sözü söyleyecek duruma getiren nedir acaba ?

Ne yaşamıştır da, yazmıştır şu iki satırı…

Çok değer vermemeli kimseye, yadırgamasınlar yerlerini…

Ne kaybetmeli karşısındakini, ne de mahvetmeli insan kendini…

Kimseye Çok Değer Verme! Kendini Mahvetme!

Kime fazla değer versem, tepene çıkma eğilimine giriyor…

Yakın, uzak, akraba, arkadaş, konu, komşu…

O zaman başımı ellerimin arasına alıp düşünüyorum ve kararımı veriyorum…

Demek ki, ilişkileri tam da tadında bırakmak lazım…

Ne fazla, ne eksik…

Tam kıvamında olmalı her şey…

Cılk cılk ilişkiden kimseye fayda gelmiyor, hatta her şeyi çıkmaza sokuyor bu fazla samimiyet.

Zaten, hak ettiğinden fazla değer verirsen birine, yerini yadırgıyor o arkadaş.

Bangır bangır bağırıyor  “Yerimi yadırgadım, kafama çak bir tane” diyor adeta. Çakıyorum ve kendine geliveriyor…

İşte asıl mesele o oranı ayarlamak…

Yani ne kadar samimiyet , ne kadar ilgi, ne kadar sevgi ?

Karşındaki insana vereceğin değer oranı ne ?

Belki de hak ettiğini bile vermemek lazım, biraz daha azını vererek ortalamayı tutturmalı…

Bir kedi ile bile aynısını yaşayabilirsiniz, en kolay örnekleme şu anda aklıma gelen…

Balkonda yemek yerken, onu oturma odasına alıp, orada yemek yemesine ses çıkarmazsanız, ertesi gün mutfak masasının üzerinde, poşetlerinizi karıştırırken bulabilirsiniz.

İşte mevzu bu sanırım…

Her şeyin fazlası fazla…

Onu bunu bilmem…

 

 

Bir yanıt yazın