Yepyeni Skype sözleri,En güzel Skype Sözleri, En Yeni Skype mesajları, skype sözleri sayfamızda topladık , Bu Yepyeni skype sözleri sevdiklerinizle paylaşmanız dileğiyle…

2015- En Güzel Skype Sözleri

 

skype mesajlar 1
skype mesajlar 1

Durum değerlendirmesi yapacak zamanı çoktan gectim.
Meşgulsem yazma dedikce inadına yazanlara nedemeli bilmiyorum.Türkçeniz yoksa ingilizce yazalım
İletime bakmadan yazmaya kalkma yazdığın gibi silinirsin.
Elma yerken içinde kurtla karşılaşmaktan daha kötü birşey varsa o da yarım kurtla karşılaşmaktır.
Bazen sevmediğim insanların yüzüne gülümsemek zorunda olduğum için kendimden soğuyorum.
Kötünün iyisi olmaz derdim ama seni tanıyınca sözümden vazgectim.
Hayallere dalmayı senle unuttum çünkü sen hayalim oldun.

Doğru ve Güzel Sevmek Kötülükten Kurtuluştur.

Sadece tipe bakılmaz kişilik daha önemlidir.
Benden ayrıldığın gibi ondanda ayrıldın mı?
Skype’de Trip dediğin bayanda güzel duruyor, erkeklere ne oluyor?
Güzel kızlar favorim olduğu kadar orasını burasını açanlarda tarzım değildir.
Her zaman ilk adımı atan ben oldum son adımı atan ise karşı taraf.

Arabayla gezerken yiyecek gibi bakan kızlara sinir olmamak elde değil.

Müziğin sesini açıyorsan başkalarınıda düşünmelisin.
Hayat zaten Sınav Össye ne gerek var.
Her gecenin sonunda bir güneş doğar.O Güneş belki bizede doğar.
Güneşi sevmeyen hayatıda sevemez.
Her insan güler yüzlü olamaz ama en azından gülmeyi bilecek kadar gülebilmeli.
hep kendini akıllı sananlar aslında bu dünyanın en saflarıdır.
Soğuk bir duş etkisi istemiyorsan düzgün davranmalısın.
Ne saatler beni çeker nede ben onları ama öylede yaşayıp gidiyoruz.
Skype için en güzel söz gereksiz insanların sana yazmamasını sağlayacak.Yokum yazısıdır.
Ardına bakmadan gidenler bana gözükmesin.
Harbi gülüşlerim var benim bazılarının rahatsız olacağı cinsten.

Yaprağın kaderi düşmekmiş. Sen dalda yaprak değil, ağaç ol. Toprağa kök sal. Yaprakların dökülse de sen ayakta kal!

Hayatından aniden çıkan insanlar için üzülme. Zaten çürük meyve dalından tez ayrılır.

Güneşin doğduğu da bir gerçek battığı da. Kalbimin attığı da bir gerçek, günün bittiği de. Ne çıkar tüm gerçekleri saysak tek tek. Seni seviyorum, işte o en büyük gerçek.

Gururuma değil sana yenildim, gözyaşlarımın tek sebebi sensin vicdansız sevgilim.

Aşkına döksem gözyaşlarımı, elinle bir defa silecek misin? Şu kalbimi sana versem, bir gün gelecek sevecek misin?

Kalpsizsin! Diyemem. Nefes alabildiğine göre mutlaka bir kalbin var. Zaten bu ruhsuzluğunla o kalp; ancak nefes almaya yarar.

Beni sev ya da benden nefret et, ikisi de benim yararıma. Seversen hep kalbinde olurum. Nefret edersen hep aklında.

Ağaçtan düsen bir yaprak nasıl ‘kurumaya’ mahkûmsa, gönülden düsen insanda ‘unutulmaya’ mahkûmdur!

Ağzımdan çıkacak söz olsan konuşmam, gözümden akacak yaş olsan ağlamam, kalbime hapsettim seni hiçbir yere bırakmam!

Ne maziler kalır yalan hayatta, tek doğrum var senden başkası yalan, bu yalan dünyada.

Yaşamak uğruna ölmek bu olsa gerek, sevmek uğruna acı çekmek bu olsa gerek. Hayat uğruna savaşmak bu olsa gerek, peki ya senin uğruna üzülmek niye?

Kan bağı neye yarar, can bağı olmadıktan sonra. Can bağıyla bağlı öyle dostlarım var ki; kan bağlarımı hiç aratmıyorlar bana.

Yağmur olsan binlerce damlanın içinden bulur yere düşmeden tutardım seni, korkardım çünkü toprak aldığını vermiyor geri.

Kalp mi insana sev diyen yoksa yalnızlık mı körükleyen? Sahi nedir sevmek; bir muma ateş olmak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?

Sevgiliye Skype Sözler

Ağzımdan çıkacak söz oIsan konuşmam, gözümden akacak yaş oIsan ağIamam, kaIbime hapsettim seni hiçbir yere bırakmam! Güneşin doğduğu da bir gerçek batdığı da

 

KaIbimin atdığı da bir gerçek, günün bitdığı de… Ne çıkar tüm gerçekIeri saysak tek tek. Seni seviyorum, işte o en büyük gerçek…

Seni yıIdızIara benzetiyorum onIar kadar uzak onIar kadar erişiImezsin ama bir farkın var onIar bin tane sen bir tanesin. Eğer geceIer uzun geIiyorsa, sevgiIin arayıp sormuyorsa, bir gün düşIerinde kavuşacağının yini vermişsen gönüIden, işte o zaman sen deIiIer gibi seviyorsun arkadaş..

Kendime yeni bir sayfa açtım içinde sen yoksun kaIbim hayvanat bahçesi değiI ki için de köpek oIsun…

Nefsini sabretmeye aIıştırabiIdiysen ona zaferIerini müjdeIe…” “Gerçek iIerIeme iIerici oImaktan değiI iIerIiyor oImaktan meydana geIir? ” 

“İnsanIar sizden eIeştiri isterIer; ama duymak istedikIeri övgüdür.” “Hayatı seviyorsanız zamanınızı boşa geçirmeyin. Çünkü zaman hayatın ta kendisidir.”

“Her zaman doğruyu şöyIe; ne dediğini hatırIamak zorunda kaImazsın.” “Bugün haIIedemediğimiz bir sorunun nedeni dün onu doğru yapmak için zaman ayırmamış oImamızdır.” 

“Yaşam geriye bakarak anIaşıIır iIeriye bakarak yaşanır.”

“Yetenek denen armağan ihtiras yani başarı arzusu iIe birIeştiğinde öyIe bir yoğunIuk Kazanır ki dünyada hiçbir güç onu durduramaz.”
İnsanIar tanıdım yıIdızIar gibiydi, hepsi parIıyordu, hepsi gökteydi. Ama ben seni, güneşi seçtim, bir güneş için bin yıIdızdan vazgeçtim.

Her şeyi silmek gerekse önce senden başlardım. Çünkü sen olmayınca hiçbir şeyin anlamı kalmaz.

Hayat yangın gibidir. Yoldan geçenin unuttuğu alevler, rüzgârın önüne katıp savurduğu küller; işte bir insan ömrü gelip geçmiştir.

Umut. Hiç bitmeyen bahar mevsimidir. İçinde kar da yağar fırtınada. Ama çiçekler açmaya hep devam eder.

Hayatın bu çirkin oyunlarına rağmen hala gülmeyi başarabilen insan; hayatın felsefesini çözmüş demektir. “umursamamak”

Susuyor vedalaşırken insan. Sahte gülüşlerimin içinde kayboluyorum. Şimdi söndü ışık, sustu dudağımdaki sen çalan ıslık. Sen, dünya ahret acımsın artık!

Sen virgülerle uğraşırken, ben çoktan noktayı koyup kayıplara karışırım ve sana öyle bir eşittir bırakırım ki eşitleyecek hiçbir şey bulamazsın.

‘Sen daha çocuksun’ derdi annem, aşka yeltenirken. Peki, şimdi büyümüş müyüm anne? Ayrılığa ağlarken.

Tıka basa yemişim yalanlarını, ağzımı her açtığımda dudaklarımdan küfrün dökülüyor. Sövüyorum gelmeyişine geçmeyişine.

Bu kalp sensiz atmasını bilmiyor, bu beden sensiz sıcaklığı hissetmiyor, gözlerimde hayalin var ağlasam da silinmiyor

İnadına bugün yine seni düşüneceğim tertemiz hayallerime seni çizeceğim, seninle bütün hayallerimi süsleyeceğim, sen benim için gerçek olan bir hayalsin!

Huzuru gözlerinde buldum, mutluluğu nefesinde hissettim ve bedenimi ısıttın, bir gülüşün yetiyor be güzelim sen güldükçe acılara inat seni seveceğim…

Sana aşık olmakmış nefes almadan ölmek, seni dinlemekmiş yalanların içinde yüzmek, seninle yürümek meğer hayatın uçurumunda dans etmekmiş yalancı sevgili.

Meçhul bir yerde karmaşık duygular içinde hafif gözüm yaşlı bir şekilde yazıyorum bunu, seni seviyorum.

Cezam mı revamı bilemedim, seni nasıl sevmiş bu kalbim söz geçiremedim, seninle mutlu olmaktı tek isteğim, her şey yalanmış anladım gittiğin gün, vefasız sevgilim!

Sözlerimin bittiği yerde gözyaşlarımla haykırıyorum isyanımı sana! Kırık kalbimi, umutlarımı, hayallerimi gözyaşlarımla büyütüyorum belki geri dönersin benim sevdiğim gibi seversin!

Gittiğin günden beri seni hayal ederim ve hayalinin karşısında ağlarım, bir gün dönersin diye beklerim ve beklerken hep seni hayal ederim.

Bir kere girdimi aşk virüsü kanser gibi sarar tüm bedeni ne öldürür nede güldürür ruh bedende olduğu sürece süründürür.

Dünyada 2 renk gül olsun, biri kırmızı diğeri beyaz, sen beni unutursan kırmızılar solsun, ben seni unutursam beyazlar kefenim olsun.

Bir bulut gibidir benim kalbim. Başka yüreklerle çarpışır, yağmur yağdırır ve bu yağmurda sadece vazgeçemediklerim ıslanır şimdi.

Aslında söylediklerimden çok, sakladıklarımda gizliyim. En iyisi anlamak için konuştuklarımdan çok, sustuklarıma kulak verin.

Başkalarının hatalarından ders alın. İnsan bütün hataları kendi yapacak kadar uzun yaşamıyor.

Defolu şehirlerde ihraç fazlası kadınlarsa payına düşen, senden önce öpülmüş dudaklarda sana dair cümleler aramayacaksın.

Cesaret bir gaz pedalıdır ve korku da bir fren; hedefinize giderken ikisine de ihtiyacınız vardır.

Erkeklerin kalpleri yerine cüzdanlarında yaşayan kadınlar, ruhları yerine kalçalarının okşanmasına razı olmak zorundadır.

Gitmek gerekir bazen. Fazla yormadan, daha çok bıktırmadan. Eğer vaktiyse, ardına bile dönüp bakmadan.

Oluruna bıraktım artık gelişi güzel yaşıyorum hayatı. Ve şu üç günlük dünya da  hiç takmıyorum kafama beş kuruşluk insanları.

Hani insan ağlamak ister, gözlerinden yaş gelmez, hani gülmek ister, yürekten gülmez. Hani birini bekler o hiç gelmez. İşte o zaman ölmek ister de ecel gelmez.

Eğer birini unutmak istiyorsan onun adını kumlara yaz sabahleyin dalgaların ve fırtınanın onu sildiğini göreceksin; eğer birini seviyorsan kalbine yaz ki hiçbir fırtına ya da dalga onu silemesin!

Özlemin içimde bir ateş oldu, sensizlik dertlerime yeni bir heyecan oldu, sensizlik benim gözyaşım oldu.

Seni düşündükçe anlıyorum ne kadar şanslı olduğumu ve seni hayal ettikçe hayal ediyorum güzel günleri.

Yarınlar için güneşim ol benim, yeni umutlarım yeni hayallerim ol biricik sevgilim.

Umudumun adı sensin, sen benim en güzel hayallerimsin, bir hayalim var adını çok sevdiğim oda sensin biricik sevgilim.

Sensiz olacak bir hayatı istemem garip dünyamda, sensizliği yediremem kendime dinletemem kalbime! Sen benim ilk ve son aşkımsın, sen istemesen de!

Uzaklıklar biter sevince, önemli olan kalpler bir olsun her iki yürekte, ben seni bekliyorum umut dolu hayallerimle, haydi tut ellerimi bitsin bu işkence…

Soğuk odamın bir köşesinde düşünüyorum seni, seni düşündükçe hayallerimi bir bir kırıyorum, gelmeyeceğini biliyorum ve sensiz ölüme bir adım daha atıyorum…

Gidebilirsin ya da beni unutabilirsin. Ama ben yokmuşum gibi yaparsan eğer, hiç olmamışsın gibi davranırım! Kıvranırsın.

Artık kapıyı çalan ben değilim anne ruhuma başkası girdi dünyanın son günü gibiydi sanki tüm dokunduklarım eriyip gitti… Artık o küçük çocuk değilim anne içime bir canavar yerleşti.

Aşk sakızdan çıkan sözler kadar basit olmaya devam ettikçe, insanlarda onu çiğneyip tükürmeye devam edecekler.

Sen hiç denizin dibine baktığında yeşil ormanı gördün mü? Sakın imkânsız deme; çünkü ben senin gözlerine baktığımda ölülerin bile şahit olamadığı cenneti gördüm.

Akşamın matem rengine büründüğü saatte gökyüzündeki kandiller tek  tek yanmaya başladığında içimde sessiz bir çığlık. Özlemeyi özledim. Özlemeye değer ne kaldıysa.

Hiç kimse bir gülümsemeyi satın alabilecek kadar zengin değildir. Ama çok kimse gözden yaş akıtabilecek kadar ucuzdur.

Sanma sen gidince ben hep ağladım ne yas tuttum ne de karalar bağladım bir gerçeği geçte olsa anladım kaderimdir dedim üzülmedim ki üzülmedim ki kaderimdir dedim üzülmedim ki…

Hiç kimsenin iyi gelmediği yerden sarıyorsun yaralarımı, hiç kimsenin dokunamadığı yerden kanatıyorsun sonra.

Saçlarım seni düşünerek beyazladı, seninle başladı beyaz yalanlarım seninle ve sensiz beyaz kefenimle gidiyorum uzaklara, sensiz beyazlar içindeyim bebeğim…

Yok, bu ayrılıkların sonu geceleri beklerim aramanı saatler boyu, ne vardı sözlerinde sana böyle kanacak, yak resmimi giderken yoksa canı yanacak!

Seninle her gün bana yeni bir yıldır, gözlerinde bulurum mutluluğu sözlerinde yaşarım o anı dolu dolu, benim için en güzel yılbaşıdır bana olan sevin bir tanem.

Seni beklediğim her gün bana yeni bir gündür, seni düşündüğüm her saat yeni hayaller ve yeni duygular katar içime, sen benim için yeni bir hayatsın, mutluyum cennet gözlerinde sevgilim

Yorgun gözlerimin canlı renkleri sensin, üşüyen ellerimin sıcaklığıdır ellerin, bir gülüşün yeter sevgilim, sensin benim cennetim!

Sana bağlanmak hayata sıkıca tutunmaktır, seni beklemek yarını ümitle beklemek gibidir sevgilim…

Bir gün sen de beni ararsın. Bir hasret seni yakar, deli bir özlem sarar ağlarsın: geri dönmek istersin, eski bir şarkı yakar birden, gözlerin dolar ağlarsın elimde değil unutmak seni, kaçsam da kovalar anılar beni bos hayallere sarılır gibi kolay mı unutmak biranda seni.

Sen olmasaydın ben yaşayamazdım, sen olmasaydın aşk nedir anlayamazdım, www.enyenisozler.com tek nefesim sensin benim, sensiz derbederim sevgilim…

Bir şafak vakti dudaklarımda tebessüm kalbimde derinden acı veren bir sizi ile uyanırım rüyalarımdan. Dudaklarımdaki tebessüm seni rüyamda görmemin, kalbimdeki sızı ise sensizliğin işaretidir. Melek yüzün canlanır hayalimde, bebek kadar masum bakışların. O an sanki hançer saplanır garip yüreğime ölmek isterim o an. Güneş süzülür penceremden, odam aydınlanır fakat gönlüm hep karanlıktır…

Sensizlik bir ok gibi canıma saplanmalı, coşmalı yanardağlar kasırgalar kopmalı, askın bir zehir gibi kanımda dolaşmalı, elbette ask dediğin böyle olmalı. Ben imkansız asklar için yaratılmışım, ne kavuşmayı bilirim ne unutmayı, kayboldum kuytusunda yalnızlıkların, yasadım en karasını sevdaların…

Her ayrılış, ölümün önceden alınan bir tadı gibidir, tekrar bir araya geliş de yeniden dünyaya gelişin önceden alınan bir tadı gibidir. Gözbebeklerinde kendim yerine başkasını gördüğüm insan; yalan söylerken bile nasıl bu kadar masum durabiliyordun?

Yine gecenin sessizliğindeyim. Yıldızlar kadar uzaksın bana. Öylesine istiyorum ki ellerini tutmak, gözlerine bakmak. Anladım ki son demindeyim sensizliğin.

Her şeye rağmen isyan etmedim hiç bir şeye, hiç bir zaman. Gülüyorum hayatımda yer vermediğim kişilere. Fragmanımla idare edip devamını rüyasında bile göremeyenlere. İyi seyirler diliyorum, hayatımı uzaktan izleyenlere.

Kendini bilmeli insan, kendini görebilmeli, el âlemi tarttığı terazisinin bir kefesine kendini, bir kefesine de vicdanını koyabilmeli. Evet, koyabilmeli, koyabilmeli ki; haddini, hududunu sınırını görebilmeli. Evet, görebilmeli ki; hiç de masum olmadığını anlayabilmeli.

Bakmayın siz benim kuru bir yaprak gibi sallandığıma. Köküm sağlamdır sarsılsam da kopmam dalımdan. Senin açtığın yarayı bir başkasıyla kapatmasına kapatırım da, yüreğime pezevenklik yapmanın alemi yok. Yüreğime girecek kadar sevilen yanımda duracak kadar sevmedi. İşte bundan ibaretti bütün kırgınlığım.

Nereye atsam elimi kalp kırıklıkları batıyor avuçlarıma. Her adımda taştan da ağır sözler takılıyor ayaklarıma. Duymazlıktan gelebilseydim ne ala. Bakıyorum bu senenin hasadı da hüzün, ne koyacak yerim var artık ne de toplamaya mecalim.

Dilsiz değildir suskunluk çok şey anlatır anlayana. Kelimelerin anlatamadıklarını haykırır aslında. Bir kaçış değildir suskunluk, bir bakıştan çok daha fazladır. Sessiz çığlıkların bir adım ötesidir. Hayata olan öfken, insanlara olan kırgınlığın ve daha nicesi saklıdır içinde ‘sukunetin’. Rest çekmenin ‘asil’ halidir anlayana.

Beklemeyin! Nazik olmak için, bir gülümseme beklemeyin. Sevmek için, sevilmeyi beklemeyin. Dostunuzun değerini anlamak için, yalnızlığı beklemeyin. Öğütleri hatırlamak için, düşmeyi beklemeyin. Dua’ya inanmak için, acıları beklemeyin.

 

Bir yanıt yazın