2024 yılının en yeni, en güzel, en etkileyici en özlü en mükemmel kısa, özlü ve resimli ders verici sözleri sayfamızda bulabilir ve arkadaşlarınıza fecabooktan ve whatsapptan paylaşabilirsiniz.

Ders verici sözler- resimli

Aklımızdaki insan yanımızda olsa hepimiz mutlu olurduk.

Ertelemek yaşamın mayasını kaçırır. Kızdıysan bağır, sevindiysen söyle, özlediysen arkasından koş.

Belki yağmura da gerek kalmazdı, insanlar bu kadar kirli olmasaydı.

Söz sizin ağzınızda olduğu sürece, sizin esirinizdir. Söz ağzınızdan çıktıktan sonra, siz onun esiri olursunuz.

Mutluluğu herkesle paylaşabilirsin ama acıyı paylaştığın insanlar özeldir…

Bu gece, seni üzen şeyleri düşünerek uyuma, bir gün, biriyle, daima mutlu olacağını düşünerek uyu. Çünkü mutlaka bir gün, biriyle, daima mutlu olacaksın.

Kendini ne kadar büyük görürsen gör. Bende sadece gözümün gördüğü kadarsın. Ötesi yok.

Bir insana tamamen güvendiğinizde iki sonuçtan birini elde edeceğiniz kesindir. Ya yaşam boyu dost, ya hayat boyu bir ders…

Kime ne emanet ettiysek, ya kırdı, ya da kaybetti. Anladım ki emanete en güzel bakan Allah idi.

Para ve insan arasındaki karşılıklı ilişki şöyledir: insan paranın sahtesini yapar, para da insanın.

Küsmek ve darılmak için bahaneler aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareler arayın…

Sizi ne mutlu edecekse onu yapın ve ‘el alem ne der’ diye düşünmeyin, çünkü sadece el alem efendiniz olmakla kalmaz, kendinizi de mutsuzluğa mahkum etmiş olursunuz…

Bazen tek ihtiyacımız, ‘seninle konuşmak iyi geldi’ diyebileceğimiz birisidir…

Aşk imkânsız olduğunda, hem acı çekersiniz kimseler bilmeden, hem de gel diyemeseniz bile beklersiniz sevdiğinizi çaresizce gidemeden…

Birisi tarafından delice sevilmek size güç verir, birisini delice sevmek ise cesaret.

Provası yok hayatın, ne yeniden yaşamak mümkün, ne de yaşadıklarınızı silebilmek, önemli olan ilk defa değil son defa sevebilmek.

Affetmek için iki kişilik erdem lazım, hem onu affetmek, hem onu affettiği için kendini affetmek…

Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol…

Dünle beraber gitti, düne ait her ne varsa, bugün yeni günde, yeni bir şeyler söylemeniz ve yapmanız lazım…

Her şey değişecektir, doğaları budur. Bir gün başarılı, bir gün başarısız olacaksınız, bir gün zirvede, bir gün dipte olacaksınız ama içinizde bir şey hep aynı kalacak ve o bir şey sizin gerçekliğinizdir. İnsan kendi gerçekliğinde yaşar, gerçekliği çevreleyen onca rüya onca kâbus içinde değil.

Varoluşunuza âşık olun ve kendinizi rahat bırakın, kasmayın. Sevginiz, hoşgörünüz nefes almak gibi olsun. Bir çiçeği koklar gibi nefes alın ve bir mumu üfler gibi nefes verin. Ve bırakın kendinizi, alıp verdiğiniz sevgi olsun.

Mutluluğu ihtiraslar da değil, kendi yüreğinizde arayın. Mutluluğun kaynağı dışınızda değil, içinizdedir. Mutluluk bazen dostlarla içilen bir bardak demli çayda, bazen sevgilinin gülümsemesinde, bazen en mahrem gamzelerinde, bazen de tatlı bir gülümsemeyle hatırladığınız güzel bir hatıranın içinde gizlidir.

Ebeveynlerin çocuklarına bırakabilecekleri en büyük servet sorumluluk duygusudur. Çünkü para harcanır, altın bozdurulur, mal-mülk satılır ama sorumluluk duygusu her geçen gün değer kazanır, değer katar…

Bir ilişkide ihtirası canlı tutmanın yolu, reddedilmeyi göze alarak istek ve arzuları paylaşmak ve aşk içinde birlikte gelişmektir. Yaşamı paylaşmanın bir sonucu olarak  birlikte gülmek, ağlamak ve öğrenmek, çiftin birbirlerini daha çok sevmelerini ve birbirlerine daha çok güvenmelerini sağlar ve bu sayede ihtirasları devam eder…

Bazen yıldızları süpürürsün, farkında olmadan, güneş kucağındadır, bilemezsin, bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür, ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın, koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın, uçar gider, koşsan da tutamazsın. En iyisi mi siz, siz olun, her ne yaşıyorsanız farkında olun, önce kendinizin, sonra sevdiklerinizin ve daha sonra da hayatın farkında olun. Bazen canınızı yaksa da farkındalık iyidir, candır.

İnsan yara bere içinde kaldığı çocukluk denilen korkutucu bir dönem yaşar. Çocuklukta çözümlenmesi imkansız olan ruhsal yaralar yetişkinlikte kaçınılmaz olarak, partner ilişkilerinde kendini tekrar eder. Ancak çocukluk yaraları için partneri suçlamak yanlış yöne bakmaktır ve yaraları derinleştirir…

Kadınlar, erkeklere bir sürü soru sorduklarında aslında dolaylı olarak konuşmak istediklerini ifade ederler. Çünkü paylaşmak istedikleri çok şey birikmiştir, karşılık olarak birkaç soru sorduktan sonra erkeklerin onları can kulağıyla dinlemelerini umarlar…

Kadınların sorunlarını ve karmaşık duygularını dinlemekte zorlanan erkekler, ya hemen çözüm önerirler ya sorunları küçümsemeye çalışırlar ya da kadınların duygularınla geçersiz sayarlar yani anlamazlar ve baltayı taşa vururlar…

Aklımızdaki İnsan yanımızda Olsa Hepimiz MUTLU Olurduk.

Mutluluk, size mutsuzluk veren şeylerden şikayet etmeyi bıraktığınızda gelecektir..

Uyku düzeni bozulmuş bir yalnızlığa uyanıyorum her gece. Mutluluğun sadece adı var..

Duydum ki mutluymuşsun, benim mutlu olamadığım kadar… Duydum ki beni unutmuşsun, ben hâla acımı gözyaşlarım ile paylaşırken sensizliğe demir atmışken ölüme adım adım ilerler iken sen sahte gülücüklerin içinde kaybolmuşsun…

 Sana dair ne hissettiğimi bile bilmiyorum. Sadece; içimdeki ses, yanımda olursan mutlu olacağımı söylüyor.

 

Bir yanıt yazın