EN GÜZEL SEVGİ SÖZLERİ

Hiçbir harfi sensiz bir cümleye kurban etmedim.

Gülüşünü seversin, sesini seversin, sohbetini seversin. Sevmek için illa ki yüzünü görmek şart değil. Yüreğinde duruşunu seversin.

Besmelesiz başladım diye mi, doyamıyorum seni sevmeye?

Senin için yapraklarını kopardığım papatyalardan dün gece özür diledim. Haklısınız dedim. Ne sevdiği belli, ne sevmediği…

Çok müsaitti gözlerin sevilmeye, azıcık bakayım derken içine düştüm…

Öyle çok yanar ki için dünyadaki bütün suçları işlediğini sanırsın<a Oysa sadece sevmişsindir.

Seviyorsan git ısır bence, köpek gibi sevdiğini o da anlasın…

Sen Allah’a dilenen dilek, göklere uzanan ellerimsin. Sen gözümden süzülen yaş, tek düşüncem, hasretimsin. Sen yaşadığım ömür, en güzel günlerimsin.

Sevgi; insanın kalbinde tomurcuklanan nadide bir çiçektir. Mühim olan onu yara almadan yaşatabilmektir.

Aynı günde dört mevsime şahit olmak gibi bir şey bu. Önce özlüyor, sonra ağlıyor, akşamları küsüyor, geceleri çok seviyorum.

Öyle bir ‘yâr’ sev ki evladım; elinde su tasıyla, iftarı bekleyen oruçlu gibi beklesin seni.

Ey gönül; ille de birini seveceksen dışını değil içini seveceksin. Gördüğünü herkes sever ama sen asıl görmediklerini seveceksin. Sözde değil özde aşk istiyorsan elbet tene değil cana değeceksin.

Gel beraber alalım nefesimizi sevdiğim, sensiz boğazımdan geçmiyor.

Gece midir insanı hüzünlendiren, yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni bana düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?

Kimi güzelim der sevdiğine, kimi özelim. Ama sevgi ne güzellik ister, ne de özellik. Sevgi, sadece yürek ister.

Sevgi ne boğazda, ne mum ışığında yemek yemek, ne de pahalı bir pırlanta demek. Sevgi; bir lokmada iki mutlu insan demek…

Provası yok hayatın. Ne yeniden yaşamak mümkün, ne de yaşadıklarını silebilmek. Önemli olan, ilk defa değil son defa sevebilmek.

Güneşi seviyorum diyorsun güneş açınca gölgeye kaçıyorsun. Yağmuru seviyorum diyorsun yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun.sevgi-sozleri Korkuyorum sevgilim çünkü beni de sevdiğini söylüyorsun.

Dünde, bugünde, yarında? Yüreğin kadar yanındayım. Kendini yalnız hissettiğinde elini kalbine koy; ben hep oradayım.

Sen yemeğimin tuzu, yüreğimin buzu, anasının en güzel kızı… Sen kalbimde en tatlı sızı, sen bütün varlığımın sevimli hırsızı… Sen sevdikçe sevilesi, övdükçe övülesi, öptükçe öpülesi, aşık oldukça olunacak aşkımsın.

Sevebilir misiniz? Karşılıksız, beklentisiz, hesapsız, çıkarız, özgür bırakarak. Sırf bir başkasının iyiliğini, mutluluğunu isteyerek…

Gitmesini bileceksin kimi zaman, arkana bile bakmadan! Ve kimi zaman söyleyeceksin sevdiğini, çok geç kalmadan.

Allah’ım beni öyle bir sonbahar ayazı öldür ki, sevdiğim mezarıma koyacak tek bir gül bile bulamazsın…

Kimsin sen? Yaşamak isteyip de yaşayamadığım umutlarım, farkında olmadan yıllardır beklediğim mi? Kimsin sen? Sen benim sevdiğimsin, sevdiğimi söyleyebildiğim.

Sert rüzgârlar karanlık geceleri severmiş, aynen benim seni sevdiğim gibi…

Bir deniz düşün susuz, bir insan düşün mutsuz, bir gece düşün uykusuz. Bir yürek düşün sevgisiz, bir bahar düşün çiçeksiz, bir de beni düşün sensiz…

Derin ve ihtiraslı sev! Kalbin kırılabilir ama hayatı dolu dolu yaşamanın tek yoludur.

Yüreğim hafif ıslaktır benim kuytu köşelerde ağlamaktan ve rengi hafif uçuktur kurusun diye kaç kez güneşe asmaktan.

Ey gönül! Ne tuhaf değil mi? Bir ömür, şah damarından daha yakın bir Sevgiliyi aramakla geçiyor.

Paylaştıkça çoğalan tek şeyin sevgimiz olduğunu hiç unutmayalım ve sevgimizi daima çoğaltalım sevgilim.

Geceler seni sevdiğim kadar uzun olsaydı eğer inan ki yeryüzüne hiç güneş doğmazdı.

Sesini duysam da her an yüzünü görmek gibi değil, özlediğimi bil her an hiçbir şey seni sevmek gibi değil.

Mutlu olmayı biliyorsan, sevmeyi bileceksin gerçekten seviyorsan, ömrünü vereceksin.

Gözlerin nehir kirpiklerin köprü olsa, ben üzerinden geçerken ipler kopsa ve düştüğüm yer dudakların olsa.

Hani gözler vardır sözleri anlatır, hani sözler vardır gözleri anlatır, bir de aşk vardır seni anlatır.

Gözlerin gözlerimde, ellerin ellerimde, aşkın içimde ve ruhun bedenimde olduğu sürece seni çok sevmeye devam edeceğim.

Doğan her günün sabahında, içimde gözlerini görebilmek aşkı olmasa, inan hiçbir şeye değmezdi yaşamak.

Seni ben değil gözlerim seçti, onlar sevdi onlar beğendi. Sen benim değil onlarınsın gittiysen bana ne onlar ağlasın.

O kadar güzelsin ki yüzüne bakamıyorum. Titriyor ellerim, ellerini tutamıyorum. Öylesine bağlanmışım ki sensiz duramıyorum.

Gönlüme taht kurdun, gönlümün sultanı oldun, gece gökyüzünde parlayan yıldızım, sabah ise ruhuma doğan güneşim oldun.

Seni asil insanların basit sevgileriyle değil, basit insanların asil sevgileriyle sevdim. Bu güzel aşkımıza nokta koyma, sana kucak dolusu virgül getirdim?

Bir yağmur damlası seni seviyorum anlamı taşısaydı ve sen bana seni ne kadar sevdiğimi soracak olsaydın, inan ki bir tanem her gün yağmur yağardı.

Sesini duysam da her an yüzünü görmek gibi değil, özlediğimi bil her an çünkü hiçbir şey seni sevmek gibi değil.

Yanağına düşen kar tanesi eriyip dudaklarına indiğinde ve o bir damla serinliği biriyle paylaşmak istediğinde yüzünü rüzgâra dön, ordayım.

İnsanlar tanıdım yıldızlar gibiydi, hepsi parlıyordu, hepsi gökteydi. Ama ben seni, güneşi seçtim, bir güneş için bin yıldızdan vazgeçtim?

Bütün mevsimleri bir günde, bütün yılları bir mevsimde yaşamaya razıyım seninle. Bir tutam sevinç, bir tutam umut ve bir tutam mutluluk gönderiyorum sana.

Bir gül olmak isterdim. Neden mi? Beni koparıp kokladığında vücudunun derinliklerine girip bir daha oradan çıkmamak için?

Seni bulmaktan çok aramak isterim. Seni sevmeden önce anlamak isterim. Seni bir ömür boyu bitirmek değil de sana hep yeniden başlamak isterim.

Beyaz bir güvercin yolluyorum sana; kanatlarında mutluluk, yüreğinde sevgi ve sadakat, kar beyaz tüylerinde umut ve gagasında iyi geceler öpücüğü, yanağını uzat.

Dün gece sen uyurken kızıla boyadım denizleri, uçurumdan attım sessizliği, haber saldım rüzgârlara, fısıldasınlar kulağına seni ne kadar çok özlediğimi.

Ya kırdığın kalbi Allah seviyorsa? Bilemezsin. Bilseydin ödün kopardı, dokunamazdın.

Uyanınca uyandığına pişman eden, geri dönmek isteyip de dönemeyince çaresizlikten çıldırtan, hayatta sadece bir kez görülebilen harika bir rüyasın sen.

 

Bir yanıt yazın